-
1 bağ
bağ s1. 1) Band ntdizlerinin \bağı çözülmek ( fam) weiche Knie bekommen\bağlarını koparmak sich abnabeln3) ayakkabı \bağı Schnürsenkel mayakkabımın \bağı koptu mein Schnürsenkel ist abgerissenaramızdaki \bağ das Band zwischen uns2. s\bağ bozmak Wein lesen; ( üzümleri toplamak) Trauben lesen -
2 bağ
bağ1 Weinberg m; Garten m;bağ bozmak Weinlese halten;bağ çubuğu Weinstock mbağ2 a ANAT Band n; Schnur f; Bündel n, Bund n; Garbe f;ayakkabı bağı Schnürsenkel m;kasık bağı Bruchband n;eklem bağı Gelenkband n;kol bağı Armbinde f;ot bağı Grasbüschel n;dostluk bağları freundschaftliche Bande n/pl;siyasî bağlar politische Beziehungen f/pl -
3 bozmak
vt1) stören, beeinträchtigendengeyi/dersi \bozmak das Gleichgewicht/den Unterricht störendüzeni \bozmak die Ordnung störentrafiğin güvenliğini \bozmak die Sicherheit des Straßenverkehrs beeinträchtigen2) verderbenbirinin işini \bozmak jdm das Geschäft verderbenbirinin iştahını \bozmak jdm den Appetit verderben; ( fig) jdm die Lust verderbenhavayı \bozmak die Stimmung verderbengözlerini \bozmak sich dat die Augen verderbenmidesini \bozmak sich den Magen verderben3) brechenateşkesi \bozmak den Waffenstillstand brechenandını \bozmak sein Gelübde brechen, eidbrüchig werdensözleşmeyi \bozmak den Vertrag brechen, vertragsbrüchig werden4) ( para) wechseln, kleinmachenyuvasını \bozmak einen Haushalt auflösen6) verrichtenbüyük/küçük abdestini \bozmak sein großes/kleines Geschäft verrichten [o machen]7) ( bağ) lesen8) ( fam) kaputtmachenbirini \bozmak jdn in Verlegenheit bringen
См. также в других словарях:
bağ bozmak — bağın üzümlerini toplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağ — 1. is. 1) Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne Ayakkabının bağı çözüldü. 2) Sargı Yaramın bağını değiştireceğim. 3) Bağlam, deste, demet Beş bağ ekin,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozmak — i, ar 1) Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor. 2) Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir. A. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çift — sf., Far. cuft 1) Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler) 2) is. Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş Kocası İtalyan, karısı Sırbistanlı olan bu çift ile araları pek iyi idi, ailece de görüşüyorlardı. R. H. Karay 3) is. Toprağı sürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ev — is. 1) Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı 2) Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. N. Cumalı 3) mec. Aile Evine bağlı bir adam. 4) esk. Soy,… … Çağatay Osmanlı Sözlük